15 Kasım 2007 Perşembe

İRAN HALISI

Kadinin biri pahali halilar satan bi dükkana girer ve
ilk bakista çok begendigi bir iran halisina dogru yönelir.
Haliya daha yakindan bakmak üzere yere dogru egildiginde
istemeyek sesli bir sekilde gaz kaçirinca çok utanir ve
hemen kimse duydumu diye etrafina bakinir..
arkasinda duran saticiyi görünce
konuyu unutturmak için aceleyle adama :
-"Bu iran halisi kaç para?" diye sorar.
Satici gayet piskin söyle söyler:
-"Valla abla haliya sadece bakmakla osurduguna göre
fiyatini duysan siçarsin....."

EMLAKCI

Gariban bir köylü sehre inmis.
Büyük bir magazada iki kisinin
karsilikli oturup konustuklarini görmüs.
Içerde bir masa ve üç dört koltuktan baska
bir sey görünmüyormus.
Merak etmis ve içeri girmis:
-"Selamünaleyküm agalar."
-"Aleykümselam hemserim ne istiyorsun?"
-"Merak ettim acaba burada ne satiyorsunuz?"
Köylü ile dalga geçmek isteyen emlak komisyoncusu
siritarak cevap vermis:
-"Esek satiyoruz."
Köylü de tasi gedigine yerlestirmis.
Sadece ikinizmisiniz,baska varmi.

FIKRA GİBİ

Öğlen saatleri. Trafikteyim.
Kırmızı ışıkta dururken yandaki kalabalığı fark ediyorum.
Bir polis otosu ve kalabalığın ortasında
bir genç elini kolunu sallayarak konuşuyor.
Kulak kesilip durumu kavramaya çalışıyorum. Çocuk yayalara kırmızı yanarken
karşıdan karşıya geçmiş,
tabii bunu gören polis ceza yazıyor.

Çocuk, "Herkes geçiyordu ben de geçtim"
gibilerinden kendini savunuyor.

Polis umursamaz bir tavırla
ekip arabasına giderken
yaşlı bir teyze çocuğa bağırıyor

"Kaç oğlum kaç! G.tünde plakan mı var?!"

5 Kasım 2007 Pazartesi

TEMEL KANADA 'DA

Temel dünya turuna çıkar
ve yolu Kanada'ya düşer.
Kırk yılda bir Karadeniz'de
hamsi avlamaktan daha degişik bir
fırsat çıktığını düşünerek buz tutmuş bir gölde,
buzu kırıp balık tutmaya özenir ve işe koyulur,
tam buzu kıracakken,
insanın içini titreten bir ses duyulur:

-Oğlum burada balık yok!

Temel az öteye gidip tekrar buzu kıracakken ses yine gürler,

-Burada balık yok dedim sana...

Temel'in eli ayağı titreyerek seslenir:

-Tanrım, senmisun yoksa ?
Ses yeniden duyulur,

-Hayır oğlum,
ben buz hokeyi stadının spikeriyim

LAZIN OĞLU OLMUŞ

Laz ın teki Ankara'da bir barda içerken cep telefonu çaldı,
telefonunu açtı,
bir o kulağına bir bu kulağına götürürken
sevinçle bardaki herkese içki ısmarladı.
Sonrada çevresindekilere
karısının 15 kg lık tipik bir laz bebeği doğurduğunu söyledi.
Bardaki hiç kimse bir bebeğin 15 kg. gelebileceğine inanmadı
fakat laz inat etti.
"Dediğim gibi, bizim oralarda ortalama bebek kilosu budur,
benimki de tipik bir laz bebeği?
Dört bir yandan tebrikler yağdı;
bardaki herkes lazı kutladı...

İki hafta sonra laz tekrar bara uğradı.
Barmen adamı tanıdı ve sordu
''Sen şu 15 kg doğan bebeğin babası değil misin?
Herkes bebeğin iki haftada kaç kilo olduğunu merak ediyor.

Söyle bize, bebek kaç kilo?
"Baba gururla yanıtladı, "10 kg."
Barmen şaşırmış ve meraklanmıştı
"Ne oldu?Doğduğu gün zaten 15 kg.dı."
Laz baba içkisini başına dikti,
ıslak dudaklarını koluna sildi ve barmene doğru eğildi,
gururla yanıtladı.......
"Sünnet ettirdum".